20 Şubat 2016 Cumartesi

SELÜLİTTEN KURTULMA YOLLARI


1-Bütün kadınlarda selülit oluşabilir! Kadınlarda selülit oluşma oranı erkeklerden çok daha baskındır. Yağlı ve zayıf besleyici yiyecekler tüketmeyin. Metabolizmayı hızlandırın.
2-Selülitlerinizin fazla olması kilolu olduğunuz anlamına gelmez! Selülitler tek tip değildir ve eşit şekillerde oluşmazlar. Selülitlerin oluşma mekanizması kilolu olmanızla direkt ilişkili değildir. Selülitler kilolardan bağımsız bir şekilde de oluşabilir.
3-Selülit dolaşımın daha az olduğu bölgelerde oluşur. Kalçalar, üst ve alt bacaklar, kolların üst kısımlarında selülit oluşabilir. Aktivite azlığıyla da daha fazla oluşur. Günlük spor alışkanlığını arttırın… İyi bir cilt sıkılaştırıcı ve egzersiz ile savaşa başlayabilirsiniz!
4-Sadece kremler yetmez! Egzersiz yapmadan kullanılan selülit kremlerin etkinliği çok azdır. Hergün en az 45 dakika yürümeye çalışın.
5-Antioksidanlardan yardım alın. “Ginkgo biloba” yağ hücrelerinin oksijenlenmesini artıran güçlü antioksidanlardandır. Cilt altı yüzeyde kan dolaşımını artırarak yapıyı güçlendirir, selülitlerin azalmasına yardımcı olur.
6-Banyoda vücudunuzu düzenli olarak masaj yaparak yıkayın. Günlük kalp yönüne doğru yapılan yapılan sert masaj hareketleriyle vücudunuzdaki dolaşımı artırıp selülit oluşumunu azaltabilirsiniz.
7-Elma sirkesi…Kahve veya yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile yuvarlak hareketlerle masaj yapmak selülit oluşumunu azaltmaya ve sıkılaşmaya yardımcıdır.
8- Şekere dikkat…Yüksek şeker ve katkı maddesi içeren yiyeceklerden uzak durun.
9-Önce doğallık…Doğal yağ ve besinlerin tüketilmesi, antioksidan içerikli meyve ve sebzeler selülit oluşumunu önleyebilir.
10-Suya dikkat! Günlük en az 2 litre su tüketin.
11-Yeşil çay tüketmek metabolizmanızı hızlandırarak yağ yakımını artırır ve selülit oluşumunu önlemeye yardımcıdır.
12-Sihirli ama basit bir karışıma ne dersiniz? Ilık bir bardak suya karıştırılan limon suyu veya elma sirkesi ile bir çay kaşığı bal yine metabolizmanızı hızlandırarak selülit oluşumunu önlemeye yardımcıdır.


13 Şubat 2016 Cumartesi

YÜRÜMEK


     Yürümek  bilinen en iyi egzersizdir. diğer egzersizlerde maruz kaldığımız sakatlanmaları veyahut yaralanmaları yürüyüşte daha az karşılaşırız. Gün boyu yürüyoruz ve bunun faydalarını bilmiyoruz.

Yürüyüşün Unsurları

1. Nabız: Yürüyüşün önemli bir faktörü olan nabız seviyesi iyi ayarlanmalıdır. Yürüyüş esnasında yüksek olan nabız amino asit yani kas kaybına yol açabilir. Yürüyüş boyunca nabzımızı kontrol altında tutmalıyız. Normal seviyeden düşük olan nabız da sadece glikojeni kullanır. eğer kilo vermek istiyorsak nabzımızı normal seviyede tutmalıyız. Yürüyüşte normalin bir tık üstü olması yeterlidir.

2. Nefes: Nefes yürüyüşün ve hatta yaşantımızın yapı taşlarındandır. yürüyüş sırasında doğru alınmayan bir nefes bize umulanı vermeyebilir. Nefesi tutmak kendini sıkmak demektir bu da vücutta iyi anlaşılmaz. Doğru nefes tekniğini kavramalı ve tüm hayatımız boyunca uygulamalıyız. doğru Nefes Tekniğini öğrenmek için tık tık :)

3. Beslenme: Yürüyüşe ne çok aç nede çok tok çıkılmalıdır. Yemekten Yaklaşın 40-60 dakika sonra yürüyüş yapılmalıdır. eğer çok ağır bir öğün yaptıysanız bu süre daha da uzatılmalıdır. yemekten hemen sonra yapılan egzersiz sırasında kalp krizine kadar yol açan durumlarla karşılaşılabilir.  yürüyüş öncesi kadar sonrası beslenmede önemlidir. Yürüyüş sonrası insülin seviyemizi dengede tutmamız hem sağlığımız açısından hemde yağ yakmayı devam etmemiz açısından önemlidir. egzersiz sonrası yoğurt, tarçınlı süt veya bir porsiyon meyve tüketilebilir. Meyveyi erken yapılan yürüyüş sonrası öneririm diğer hallerde en ideal içinde tarçın olan süt veya yoğurttur.

12 Şubat 2016 Cuma

Pilates(Kontroloji) Nedir ve Kim Buldu

Pilates tüm dünyada kabul görüldüğü üzere fizyoterapi temelli bir rehabilitasyon yöntemidir. Kas ve iskelet sisteminde oluşabilecek hasara karşı koruyucu olarak uygulanabileceği gibi daha önceden kas ve iskelet sistememinde meydana gelmiş olan problemleri ( bel fıtığı, boyun fıtığı, boyun düzleşmesi, skolyoz, kifoz, lordosis, vb.) doktor ve fizyoterapistlerin tedavileri ardından tedaviyi destekleyici amaçlı egzersizlerin süreli hale getirilmesi amacıyla uygulanabilmektedir.

10 derste farkı göreceksiniz
20 derste farkı hissedeceksiniz
30 derste yepyeni bir vücuda sahip olacaksınız.

Pilates egzersizinin sahibi de Joseph Hubertus’tur. Joseph 1880 Almanya doğumludur. Joseph talih yönünden çok şanssızdı. Neden mi, doğduğunda raşitizm ve astım hastalığı vardı.
Doktorlar ondan umutsuzdu. Joseph bir örnek timsali oldu ve bu durumu kabullenmedi. O evde çoğunlukla tıp ve uzak doğu sporlarıyla ilgilenir, kitapları kurcalardı.
Joseph yoga, dans,kayak, savunma sporları ve ağırlık çalışmaları yapıyordu; bunların sonucunda Pilates egzersizini ortaya koydu.

            Birinci Dünya Savaşı başladığında İngiltere’de İngiliz polislerini çalıştırıyordu. Daha sonra Almaya’ya döndü ve savaşta ağır yaralanmış, çeşitli organlarını kaybetmiş veya organları işlevlerine kaybetmek üzere olan askerleri çalıştırmaya başladı. Klasik pilates hareketleriyle muazzam başarılar elde etti. 1926 senesinde Amerika'ya  gitmeye karar verdi, aslında hemşire olan eşi Clara ile tanıştı ve hemen arkasından New York’ta ilk pilates stüdyolarını birlikte açtılar. Uzun süre ilk müşterileri erkek oldu, daha sonra kadınlarda ders almaya başladılar.Karı koca durmadan yeni hareketler yaratmaya, aralıksız kendi vücutları üzerinde denemeye ve başarı elde ettikleri hareketlerini öğrencilerine öğretmeye uygulamaya başladılar. Joseph çok ağır antrenman programları olan boksörleri, New York bale öğrencilerini çalıştırdı. 1967 senesinde 87 yaşında öldüğünde Joseph; kendi oluşturduğu onlarca pilates hareketi ve  binlerce duruş bozukluklarından kurtulmuş, vücudu şekle girmiş, fazlalıklarından kurtuluş, sağlıklı kas yapısını oluşturmuş insanlar bıraktı arkasında.